Şanlı al kanlı Türk Bayrağımız… Türk olup ta bu bayrağa gönül vermeyen, baktığında göğsü kabarmayan, rüzgarlarda dalgalandığında kendi kalbide yerinde duramayanımız yok gibidir. Güzel bayrağımızın tarihi, Türk Milleti’nin hikayesidir. Türk devletsiz yaşayamaz. Bayrak ve Vatan namustur vazgeçilemez, terk edilemez. Hürriyetimizin, bağımsızlığımızın sembolüdür. Cennette en büyük nimet Allah (Celle Celalühü) görmek ise, dünya hayatında bir TÜRK için gönderde bayrağını görmekte öyledir. O’nu görememek en büyük mahrumiyettir. (İmandan sonra) İnancı, evlatları ve Milleti O dalgalandığında emniyettedir.
Bütün olarak baktığımızda Bayrağımızda, al zemin üzerine beyaz renkte HİLAL ve YILDIZ bulunmaktadır. Her birinin ayrı bir anlamı ve hikayesi vardır.
HİLAL
Güzel dinimiz İSLAM’ı temsil etmektedir. Bayrağımızın tam ortasında, bizimde tam kalbimizde, en önde , öncelikli, vazgeçilemez olandır. İslam’ın dünyada ki temsil biçimidir. Hristiyanları Haç işareti temsil ettiği gibi, İslam Dinimizi Hilal temsil eder. Tüm ibadethanelerimizin tepesinde HİLAL ALEMİ bulunur.
YILDIZ
İslam için, Allah’ın emirlerinin yeryüzünde var olması için canını vermiş, kanını dökmüş şehidimizi temsil eder. Yerde yatan ve kollarını açarak Allah’a ulaşan şehidimizdir O . Bir Hilal uğruna batan güneştir.
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
AL RENK
Hilal’i için, Dini için Vatan ve Milleti için can veren Şehit’imizin kanını temsil eder. Hilal ancak uğrunda ölenler, emek ve hizmet edenler olduğunda hayat bulacaktır. Fedakarlıklar olmadığında, yani toprak al renge boyanmadığında ak renkli Hilal görünemeyecek, bilinemeyecektir. Dinimiz gökyüzünde ay gibi parlayacak ama yeryüzünde yaşanmayacaktır. Tabi bu Hak Batıl mücadelesini sadece savaş ve ölümle tasvir etmekte doğru değildir. İnancımız için yaptığımız her türlü faaliyet, ilim, ahlak, güzel örnek olmak ve dinimizi hayatımıza uygulayarak Allah’ın emir ve yasaklarını yeryüzüne nakşetmekte büyük bir cihattır. Savaş ve şehitlik, bu yolda yapılmış olan en büyük fedakarlık olması nedeniyle ön plandadır. Mithat Cemal KUNTAY bu durumu ne güzel yazmış;
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa Vatandır.”Türk Bayrağımız Eskidiğinde Ne Yapılır?
Eski bayrakların imhası konusunda yayınlanmış bir genelge bulunmaktadır. Bu bayraklarımız İllerde Valiliklere, İlçelerde Kaymakamlıklara teslim edilir. Kurulan heyetle birlikte Hilal ve Yıldız kesilerek zeminden ayrılır. Al kumaş yakılarak yok edilir. Yıldız ise Hilal’i ile yan yana, koyun koyuna toprağa verilir, gömülür. Galiba şu dünyada en büyük nimetlerden biri İslam uğruna can verip, iman ile Rabb’imize kavuşmaktır. Hilal’imiz ile koyun koyuna yatmaktır. RABB’im dileyenlerin şehitlik dualarını kabul eylesin. Bizlere de nasip etsin. AMİNN.Selam ve Selametle
1389’da Bosna, Arnavut, Bulgar, Hırvat, Macar askerlerinin oluşturduğu ittifak güçleri, Kral Lazar’ın yönettiği Sırpların önderliğinde birleşmişti. Karşılarında komutasında I. Murad olarak bilinen Murad-ı Hüdavendigar’ın olduğu Osmanlı Devleti vardı.
Tarih 15 Haziran 1389 Salı gününü gösterdiğinde, I. Murad’ın liderlik ettiği ordu ile müttefik Balkan ordusu Kosova Ovasında karşı karşıya geldi. Okların havada uçuşarak başladığı savaş ortamı, Osmanlı’nın kılıçlarını çekmesi ile devam etti. Gün batımına kadar süren meydan savaşının sonunda Osmanlı Devleti sırp ve diğer milletler ittifakını yenerek savaşın galibi oldu. Savaşın kazananı olmasına rağmen çok sayıda komutan ve asker şehit oldu. Savaş alanının bir bölgesinde çukur bir alan şehit askerlerin kanı ile doldu. Bu esnada gökyüzünde Ay ve Jüpiter’in ışığı bu kan gölünün üzerinde yansıdı. Ve şu an baş tacı ettiğimiz bayrağımızın ŞEKLİ VE ANLAMI ortaya çıktı.
Savaş sonu, Sırp soylusu Milos Obilic, elini öpüp Müslüman olmak istediğini söyleyerek Sultan I. Murad’a yaklaştı. Bu hile, suikastın ilk adımıydı. Bir sonraki adımda, I. Murad’ı ani bir hamle ile hançerleyerek şehit etti. İç organları buraya gömüldü ve cansız bedeni Bursa’ya taşınarak defnedildi.