Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim
Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammed’in ve alâ âlihi adede in’amillahi ve ifdalih.
Allah’ım;
Senin razı olman, Resulullah (s.a.v) Efendimizin de hoşnut olması için dağlara, taşlara, eşyalara, hayvanlara, insanlara, bitkilere, cinnilere, mahlukata, bana hak borcu olan, olmayan yarattığın ve izin verdiğin tüm kullarına, bütün kul haklarımı Senin rızan için ebediyen helal ediyorum. Allah’ım, annem, babam, eşim, eşimin anne-babası, evlatlarım, kardeşlerim, akrabalarımdan, komşularımdan ve Ümmeti Muhammed’den (s.a.v) razıyım. Sen de onlardan razı ol. Geçmişte ve gelecekte, dünya ve ahirette onlar üzerindeki bütün haklarımı helâl ettim. Benden ve atalarımdan hak alacağı olan kullarınla da helalleşmeyi bizlere nasip et. Ben onlara merhamet ettim, Sen de Ümmeti Muhammed’ e (s.a.v) ve bizlere merhamet et, affet ve bağışla. Bilerek, bilmeyerek tüm yaptığım hata ve günahlardan sadece Senin rızan için ruhen, bedenen, kalben, nefsen pişman oldum. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Allah’ım;
Kendimin, nefsimin, anne babamın, zürriyetimin, Ümmeti Muhammed’den (s.a.v) gelmiş ve geçmiş Senin izin verdiğin tüm kulların adına; gözler, kulaklar, eller, ayaklar, dil, mide, bütün vücut azaları ve bütün zerrelerimizle bilerek ya da bilmeyerek, işlediğimiz veya işlenmesine sebep olduğumuz, teşvik ettiğimiz zahiri ve batıni, gizli ve açık şirklerden, maddi manevi isyanlardan, günahlardan bu günahları işleyen ve sebep olan atalarımızdan, soydan, kan yoluyla, miras yoluyla, beddua, lanet ve kınamalar nedeniyle, üzerime, rızkıma, bana, aileme, zürriyetime, bütün zerrelere, bedenimi ruhumu hasta eden ve bizlere sirayet eden cinni, ifrit, hin (ifritin büyüğü), peri, şeytan, şeytani varlıklar ve kabilelerden, musibetler, hastalıklar, nazarlardan, her türlü maddi manevi günah ve sıkıntılarımızdan temizlenmek adına, Sana sığınıp affımızı istiyorum. Sadece Senin rızan için ruhen, bedenen, kalben, nefsen pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Allah’ım;
Sana ortak koşmaktan, Kelime-i Şehadet ve Salavat-ı Şerife getirmemekten, imansızlıktan, iman eksikliğinden, ahirete inanmamaktan, gizli ve açık şirk koşmaktan, itikadi ve ameli münafıklıktan,
dinde olmayan bidatler çıkarmaktan ve onlara uymaktan, farz ibadetleri özürsüz terk etmekten, farzları öğrenmemekten, 54 farzın ve bütün vaciplerin terki ile işlemiş olduğum hata ve günahlardan, küçük günahlarda ısrar etmekten, vesveselere kapılmaktan, gusülsüz ve abdestsiz ibadet etmekten, dolaşmaktan, abdestsiz Hz. Kuran’ a dokunmaktan, ibadetlerimin sahih olması için gerekli şartları yerine getirmekte gevşek davranmaktan, Rabbim Senin rızan üzere hareket etmemekten, Senden helallik almamaktan, Seni layığı ile tanımamaktan, araştırmamaktan, kadrini ve kıymetini bilmemekten, Senin ilmini denizde kum tanesi sanmaktan, gücünü ve kudretini kâinatla, aklımız ve bilgilerimizle sınırlamaktan, göremediğimiz bilmediğimiz ilimlerini, hikmetlerini yok ve imkânsız saymaktan, “bu kadar da olmaz” diyerek hükümler vermekten, akletmemekten, Seni kendimizden uzak sanmaktan, duamıza icabet etmediğini düşünmekten, Seni, Hz. Kuran’ı, Peygamberimizi ve sünnetlerini, evlatlarımıza anlatmamaktan, Hz. Kuran’a ve ayetlere uymamaktan, yok saymaktan, okumamaktan, ayetleri inkar etmekten, buyruklarını yerine getirmemekten, Hz. Peygamber’in (s.a.v) sünnet-i seniyesini terk etmekten, dinen mazeret olmaksızın namaz kılmamaktan, vakitlerini bilerek geçirerek kazaya bırakmaktan, zekat vermemekten, imkan olduğu halde Hacca gitmemekten, Allah yolunda sadaka ve infak etmemekten, orucu mazeretsiz tutmamaktan, kurban ibadetini imkânım varken terk etmekten, Allah hakkında “çok günahım var affetmez” diyerek, haşa su-i zanda bulunmaktan, Allah’ın azabından emin olmaktan, tevbe ettiğim günahları tekrar işleyerek işlediğim
(1. SAYFA)
günahları Senden büyük tutup rahmetinden ümit kesmekten, tevbeyi ertelemekten, amellerimize ve ibadetlerimize riya gösteriş katmaktan, yediğim ve içtiğim tüm gıdalarda, yaptığım tüm işlerde, fiillerde, hareketlerde, konuşmalarda Senin adını anmadan besmelesiz başlamaktan, bilerek ve bilmeyerek şeytana ruhsat vermekten, Zuhruf Suresi’nin 36. 37. 38. ayetlerine ve Şuara Suresi’nin 221. 222. 223. ayetlerine uymamaktan, Seni zikretmeyi unutarak huzurundan kovulmaktan, ölümü hak bilmeyip Senden korkmamaktan, Senden ve Seni üzecek günah ve hatalardan korkmamaktan, kullarından korkar olmaktan, yarattıklarını Senden daha fazla sevip, değer vermekten, Senin sevginin önüne başka sevgiler koymaktan, kendimin zürriyetimin atalarımın, Sana ve kullarına verdiği sözleri, adakları ve yeminleri tutmamasından, unutmasından ve yerine getirmemesinden, işlediğimiz günahların Arş-ı Alâ’da birikmesine ve ikindi vakitlerinde hesap kesilme anı gelmesine rağmen hala tevbe etmeyerek, seller, yangınlar, türlü türlü felaketler, salgın hastalıklar gibi doğal afetlere, metafizik saldırılar ve başımıza gelen musibetlere sebep olmaktan, sadece Senin rızan için ruhen bedenen kalben nefsen pişmanım, evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Ey Rabbim!
Zamanımı Senin razı olduğun ameller ve ibadetler yerine, boş, batıl işler ile geçirmekten, kerahet vakitlerinde uyumaktan, dünyanın eğlencesine dalıp mukaddes geceler ve anların kıymetini bilmemekten, o anları ibadetle tevbe ile Sana sığınarak geçirmemekten, razı olduğun mekânlar ve insanlar yerine, razı olmadığın insanlar ve mekânlara gitmekten, iyiliği emretmeyi, kötülüğü men etmeyi terk etmekten, üzerime farz olan ilimleri öğrenmemekten, öğretmemekten, ilmi öğreten ve öğrenenlere maddi manevi destek olmamaktan, söylenmesi hak olan ilmi saklayıp, gerekli olan yerde söylememekten, hakkı insanlardan gizlemekten, ilmin kıymetini bilmemekten, ilmin zekatını ve sadakasını vermemekten, ilmi yanlış, eksik veya nefsimizden anlatmaktan, nasip olan ilim sebebi ile enaniyete kapılmaktan, imkânımız olduğu halde ilim öğrenenlere, hizmet edenlere, çalışanlara, gerekli ortamı sağlamayarak, abdest almalarına, namaz kılmalarına ve ibadet etmelerine müsaade etmemekten, zalimlere ve insanlara zulmedenlere yardım etmekten, Dünyada gördüğümüz zulme ve zalimliğe tepki göstermeyerek toplumu uyandırmamaktan, zalimin zulmü altında bulunan mümin kardeşlerimize dua ve yardım etmemekten, kötülüğü engellemeye gücümüz yettiği halde; el, dil, kalp ile buğz etmemekten, İslâm’ı ve mukaddesatımızı savunmamaktan, İslâm için gayret edenlere maddi manevi yardım etmemekten, İslâm’ın aleyhine çalışanları maddi manevi destekleyip, İslam düşmanlarına, dinsizlere ve dinsizliğe taraftar olmaktan, zamanın silahı ile zamana göre cihat etmemekten (örneğin sosyal medya), savaşta düşmandan kaçmaktan, tembellik yaparak mübah olan sanat ve fende diğer milletlerden aşağı kalmaktan, halkın malını zimmetime geçirmekten, yönetici ve idareciler hakkında su-i zanda, iftiralarda bulunarak sürekli eleştiri, dedikodu, gıybetlerini yapmaktan ve başkalarına da vesile olmaktan, millet ve memleket menfaatlerini kendi istek ve menfaatimizin altında tutup, yapıcı olmayıp yıkıcı olmaktan, sadece Senin rızan için; ruhen bedenen kalben, nefsen pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Kendi anne baba ve eşlerimizin anne babasına karşı gelmekten, asi olmaktan, sesimizi yükseltmekten, hürmet etmemekten, onları küçük görüp utanarak beğenmemekten, kıymetlerini bilmemekten, küfürlü konuşmaktan, el kaldırmaktan, lanet ve beddua etmekten, anne babamıza yaptığımız hatalardan dolayı kendi çocuklarımız ile yaşayacağımız imtihanlara sebep olmaktan, evlatlarımıza Senden daha çok merhamet etmekten, evlatlarımıza gelecek sağlamak düşüncesiyle Sana ve kefil olduğun rızkına güvenmemekten, mallarımıza, çocuklarımıza, soyumuza, evlilik ve mürüvvetlere, kendimize ve ailemize lanet etmekten, yarattığın kullarına; insanlara, hayvanlara, bitkilere, mahlukata zarar ve eziyet ederek haksız yere yaralanmalarına ve ölümlerine sebep olmaktan, intihar etmekten, aile bireyleri arasında Rabbimin rızasına
(2. SAYFA)
uygun davranmamaktan, aile içinde şiddet uygulamaktan, ailemize zaman ayırmamaktan, güler yüzlü olmamaktan, saygı ve sevgi göstermemekten, evlatlar arasında ayrımcılık yapmaktan, aile içinde dengeyi korumamaktan, zorla kusur arayarak aile birliğini bozmaktan, keyfî olarak boşanmaktan, aile bireylerinin ihtiyaçlarını helal yoldan temin etmemekten, aileyi koruyup, kollamamaktan, anne, baba, kardeşler ve akrabalar ile küs ve kırgın olmaktan, akrabalık bağını kesip, âlimleri akrabaları komşuları ihmal edip, Sıla-i Rahimi kesmekten, anne baba atalarımın ve Ümmeti Muhammed’in (s.a.v) affını istememekten, akrabaya yardım ve duayı esirgemekten, hasta, cenaze ve “İslami şartlara uygun olmak kaydı ile” düğünlere gitmemekten, komşuluk vasıflarını yerine getirmemekten, komşu haklarına riayet etmeyip eziyet ederek mülküne tecavüz etmekten, hâlini hatırını sormamaktan, komşum açken tok yatmaktan, hoşgörüyü esirgemekten, selam vermemekten sadece Senin rızan için ruhen, bedenen, kalben, nefsen pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Hayatımız ve başımıza gelen olayların hakikatini anlamayarak uğursuz saymaktan, hatalarımızı kabul etmeyerek suçu, hatayı ve günahı başka kullarına atmaktan, kendimizde aramamaktan, hayatımızda ters giden şeyler nedeni ile başımıza gelen bela ve tersliklerin sebebinde -haşa ve kellâ- Rabbim Seni sorumlu tutmaktan, Allah’u Teala’nın hakkımızdaki mutlak kaderini Allah’u Teâlâ’ya şikayet etmekten, başımıza gelen imtihanlarda sabır ve namazla Rabbime yönelmek yerine kulları suçlayarak, çözümünde onlardan medet ummaktan, anama, babama, eşime, evliliğime, sağlığıma, hastalığıma ve ölüme, hayırlara ve şerlere, afiyete, nimetlerine, yiyip içtiklerime, verdiklerine, giydiklerime, kaderime isyan ederek, razı olmamaktan, “yaşatan da, öldüren de, hayat veren de Sensin”, Senin isimlerine isyan ederek şirke girip, sonrasında Kelime-i Şehadet getirmemekten, bunu yarattığın aciz kullarına anlatmaktan, Seni kullarına şikayet ederek onları da şahit etmekten, lütfunla erdirdiğin nimetler için Sana şükretmemekten, tohum, bitki, gıda ve hayvanların genetiği ile oynamaktan, doğayı bozmaktan, yenilmeyecek mundar, adak veya besmelesiz kesilmiş etleri yemekten, haram olan tüm yiyecek, içecekleri ve giysileri kullanmaktan, bunu bedenimize ve rızkımıza karıştırmaktan, pisliklerden temizlenmemekten, haram lokma yemekten ve yedirmekten, içki ve uyuşturucu maddeler içerek tüketildiği ortamlarda bulunmaktan, harama “helal” demekten, helale “haram” demekten, yanlışa doğru demekten, kötüye iyi demekten, helal olanı beğenmemekten, define aramaktan, define aramaya yardım etmekten, vesile olmaktan, define arayarak hakkım olmayanın peşinde koşmaktan, define alanındaki kulları yaralamaktan, zarar vermekten, ölümlerine sebep olmaktan, verilen nimetleri küçümseyip kanaat etmemekten, doğruluktan ayrılarak yanlışlarda ısrar etmekten, sabırsızlıktan, tembellikten, ölçü ve tartıda hile yapmaktan, rüşvet alıp-vermekten, işi ehline vermemekten, hile yaparak başkalarının önüne geçmekten, ticarette hile yapmaktan, stokçuluk yapmaktan, müşterilerimizi kandırmaktan, her türlü dolandırıcılıktan, sosyal ve ticari hayatımızda insanları aldatmaktan, hırsızlık yapmaktan, faizin her türlüsünü yemekten, yenmesine sebep olmaktan ve malımıza faiz karıştırmaktan, faizli işlere bulaşmaktan, tefecilik yapmak ve zimmete para geçirmekten, haksız kazançtan, her türlü kumar ve şans oyunlarını oynayıp oynamaya sebep olmaktan, maddi manevi sahip olduğum tüm nimetleri kendimden bilerek Senin lütfun olduğunu unutmaktan, Rabbim rızkı Senden değil de kendim, annem, babam, patronlarım, müşterilerim ve kullarından bilmekten, kula kulluk etmekten, gelecek kaygısı ile rızık endişesine girmekten, yaratılış sebebimi unutarak dünyevi meşguliyete dalmaktan, dünya ve mal hırsının peşinde koşmaktan, mal biriktirerek sadece dünyaya yatırım yapmaktan, vergi ve zekat vermemek için sürekli borçlanarak mal almaktan, Sana değil de sahip olduklarıma güvenmekten, evlatlarımızı, malımızı, şanımızı, makamımızı Senden daha çok severek put edinmekten, mallarım ve evlatlarım üzerinde sahip olma duygusu ile hareket ederek kendi acizliğimin farkına
(3. SAYFA)
varmamaktan, başkalarının sahip olduğu şeyleri kıskanmaktan, onlara haset etmekten, sadece Senin rızan için; ruhen, bedenen, kalben, nefsen pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Müslümanı tekfir etmekten onu fısk (Dinin emir ve yasaklarına aykırı davranma) ile suçlamaktan,
kullarına iftira atmaktan, iffetsiz davranmak ve bundan hoşnut olmaktan, kötü arkadaşlar edinip yaptıkları kötü amellerden razı olmaktan, büyücü, kahin, medyum, tarot, enerji, yoga, çakra, falcı ve müneccimlere gidip onları doğrulamaktan, onlarda şifa aramaktan, helâlleşme ve tevbe istiğfar ile çıkış yolu aramadan muskalara başvurmaktan, büyü sihir yapmak, yaptırmak ve sebep olmaktan, Sen varken nazar boncuğundan ve yarattıklarından medet ummaktan, Rabbime, Hz. Kuran’a, Hz. Peygambere (s.a.v), kullarına ve emanete hıyanet etmekten, verilen emaneti kötüye kullanmaktan, hakkım olmayana el uzatmaktan, hainliğe göz yummaktan, başkasının malını gasp etmekten, yetim malını yiyip onlara kötü davranmaktan, ilgilenmekle yükümlü olduğum öksüzün, yetimin, yoksulun, fakirin, dulun, komşumun, yaşlının ve engellilerin ihtiyaçlarını görmezden gelmekten, haklarına el uzatmaktan, malını hile ile ele geçirmekten, haksız mirasa konmaktan, hile yapmaktan, mirasta adaletsiz davranmaktan, yolda kalmışa yardım etmemekten, insanlara zulmetmekten, tehdit etmekten, kendini beğenmekten ve başkalarından üstün görmekten, haset etmekten, iki yüzlü olmaktan, düşmanlık etmekten, sevgisizlikten, merhametsizlikten, cimrilikten, aşırıya kaçarak israf etmekten, öfkelenmekten, kin tutmaktan, nefret etmekten, hırslanmaktan, nazar etmekten, aç gözlülükten, günahlarımızı temizleyecek iyilikleri yapmamaktan, yapılan iyiliğe nankörlük etmekten, yapılan iyilikleri Senin rızan için değil de, nefsimiz için yapmaktan, karşılığını Senden beklemek yerine kullarından bekleyerek, Senin rızana değişmekten, başkalarına anlatmaktan, başa kakmaktan, sadece Senin rızan için; ruhen, bedenen, kalben, nefsen, pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
İlk kusursuz yaratıldığımız zerreden şu ana kadar, dil ve bütün zerrelerimiz ile işlenmiş tüm günahlardan, okumuş olduğum tüm beddua, lanet, ah etme, “Allah’a havale etme”lerden ve bunları geri çekmemekten, yanlış ettiğimiz dualardan, sürekli sabır isteyerek daha da ağır imtihanları talep etmekten, kullukta ve Cennette üst mertebeleri, makamları “af, afiyet, sağlık ile hayırlısını kolaylaştır” diye istemeyerek, kaldırabileceğimizden daha ağır imtihanlara sebep olmaktan, sonra da isyan etmekten, kötü sözlerden, yeminli konuşmaktan, şirke girecek ifadelerden, sövmekten, gizli konuşmalar yaparak Su-i Zan’na sebep olmaktan, insanları gizlice dinlemekten, aralarında söz taşımaktan, fitne çıkartmaktan, fitneye sebep olmaktan, yalan söyleyip doğru gibi göstermekten, yalan haber yaymaktan, yalan yere şahitlik yapmaktan, gıybet etmekten, gıybete zemin hazırlamaktan, gıybet ortamlarında bulunup insanları ikaz etmemekten, onların gıybetlerinden hoşnut olmaktan, gıybetini ettiğimiz kişilerin gıybetini başka kullara anlatmasına da sebep olup onları da gıybete düşürmekten, “ben gıybet ve dedikodu yapmıyorum, gerçeği söylüyorum” diyerek kendimizi kandırmaktan, kibirli olmaktan, alçak gönüllü ve tevazu sahibi olmamaktan, bencillikten, böbürlenmekten, ucub (İnsanın kendini başkalarından üstün görmesi fakat bu duyguyu göstermemesi) yapmaktan, intizar etmekten, büyüklenmekten, koğuculuktan, azamet ve gurur taslamaktan, insanların kalplerini kırmaktan, insanları aşağılamaktan, yarattıklarında kusur aramaktan, insanların kusur ve ayıplarını örtmeyip açığa çıkarmaktan, hikmetlerini bilmeden araştırmadan Senin yarattığın tüm mahlukatı sorgulayıp, alay edip kınamaktan, dil, ırk, renk, mezhep ayrımı yaparak insanları ötekileştirmekten, onların giyinişini hal ve hareketlerini, vücut azalarını kınamaktan, bedene verilmiş olan bütün yetenek ve kabiliyetlere karşı işlediğimiz her türlü kınama ve günahlardan, başkalarının gelinini veya evlatlarını kınamaktan, insanları eleştirmekten, onlarla alay etmekten, onları küçük düşürmekten, yarattıklarına kötü lakaplar takmaktan,
(4. SAYFA)
onları zor duruma düşürmekten, kınayıp eleştirip ayıpları örtmeyip, asıl görevimin onlara dua etmek olduğunu unutmaktan, kendimin, atalarımın ve zürriyetimin yaptığı kınamalar sebebi ile zürriyetimizin başına gelen kötü huy, kötü yol ve alışkanlıklara düşme, cinsel yönelim bozukluğu, istemsiz tik davranışları, konuşamama, cilt rahatsızlıkları, madde bağımlılığı, evlenememe, evlenip boşanma, çocuk sahibi olamama, Rabbim Senden uzak olmalarına sebep olduğum için, el dil kalp beden ve zerrelerimizle sözlü ve fiili işlediğimiz tüm kınamalar ve günahlardan, sadece Senin rızan için; ruhen, bedenen, kalben, nefsen pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Gözlerimle; haram olana baktım, kınadım, hor gördüm. Kulaklarımla; Senin rızan olmayan şeyleri dinledim, Ellerimle, bedenimle; bana verdiğin, emanet ettiğin tüm vücut azalarım ile işlediğim ve işlenmesine sebep olduğum tüm hata ve günahlarımdan, kendime zulmederek bedenime, tüm vücut azalarıma ve tüm zerrelerime zarar verip Senin rızan dahilinde kullanmayarak helalleşmemekten, verdiğin bedene şükürsüzlükten, beden ve ruhumu Senin razı olduğun şekilde kullanmamaktan, yaratıldığım vücut şeklimi beğenmeyip yüzümde ve diğer vücut azalarımda değişiklik yaptırmaktan, yapılmasına sessiz kalıp onaylamaktan, tüm bedenimle vücut azalarımla zina etmekten, her türlü cinsi sapıklık fiillerinde bulunmaktan, kendim atalarım ve zürriyetimin yaptığı ve yapılmasına sebep olduğu taciz ve tecavüzlerden, taciz ve tecavüz ile kullarına zarar verip hayatlarını mahvetmekten, ahlarını almaktan, aile hayatlarının bitmesine sebep olmaktan, ensest ilişkide bulunmaktan ve başkalarının da bulunmasına vesile olup göz yummaktan, Rabbimizin bizi ve çevremizdeki yarattığı kullarının cinsiyetlerini beğenmemekten, kabullenmemekten, hemcinslerimize cinsel anlamda ilgi duyarak onlar ile ilişkiye girmekten ve yapanları desteklemekten, hemcins ilişkilere karşı çıkmayıp sessiz kalarak onaylamaktan, “kadın olsaydım” veya “erkek olsaydım şöyle yapardım” diyerek Allah’a şirk koşmaktan, nikâhla ilgili ayetine muhalefet etmekten, imkân dahilinde insanların evlenmelerine maddi ve manevi destek vermemekten, kolaylaştırmamaktan, evlilik çağına gelenlere öncelik vermemekten, engel olmaktan, nikah akdini önemsemeyerek ailem ve çevremdekilerin zinaya düşmelerine göz yumarak sebep olmaktan, nikahı haram olan müşrik erkek ve kadınları nikahlamaktan, vücut azalarımı teşhir etmekten, tesettürü kabul etmemekten, açık saçık gezmekten tesettüre dikkat etmeyip başkalarının da harama girmesine sebep olmaktan, bundan hoşnut olmaktan ve eşlerimizi kıskanmamaktan, bizler için hayırlı gördüğün, razı olduğun eşlerimizden razı
olmamaktan ve hürmet etmemekten, itaat etmemekten, batıl nikah kıymaktan, ana baba rızası olmadan nikah kıymaktan, nikâhı şer ‘an bozacak sözlü ve fiili davranışlarda bulunmaktan, bozulduğunu bile bile evliliğe devam etmekten, menfaat ve makam kazanma uğruna yaptığımız evliliklerden, talak vermekten, talak verdiğimiz halde kefaretlerini ödemeden ayrıldığımız eşlerimiz ile nikahı düşmüş bir şekilde ilişkiye girmekten, hayızlı ve lohusa halinde olan eşime yaklaşmaktan, eşimiz ile ilişkiye girmemek için ürettiğimiz bahane ve yalanlardan, eşlerimiz ile yatağı ayırmaktan, şeytanın ve avanesinin sahiplenmesine bilerek veya bilmeyerek evet deyip ruhsat vermekten, şeytanın zürriyetinin çoğalmasına vesile olmaktan, eşlerimizin nafaka mehir gibi hakkı olan şeyleri vermemekten, boşandığımız eşimizden hak olan nafaka ve mehirden fazla mallar ve gelirler talep etmekten, mahremiyeti ve evlilik ile ilgili ilişkilerdeki gizliliği çocuklara ve başka kullara anlatmaktan, besmelesiz ve gusülsüz münasebette bulunmaktan, besmelesiz ve gusülsüz çocuklar dünyaya getirmekten, evliliklerimizde rızık endişesi ile çocuk dünyaya gelmesine endişe etmekten, şer’ i mazeret olmadan kürtaj yaptırmaktan, kasten veya keyfi bir şekilde sözlü veya fiili kürtaj düşük ve bebek ölümlerine sebep olmaktan, vesile olmaktan, tavsiye etmekten, düşük ve kürtaj için tevbe etmemekten, sakat ve özürlü çocuklar dünyaya gelmesine sebep olmaktan, vermiş olduğun çocuklarımızı beğenmemekten; hamileliğe, bebekliğe, çocukluğa, hayata, evliliklere lânet okumaktan ve isyan etmekten; özellikle “kız ya da erkek evladım
(5. SAYFA)
olsun” diyerek adaklar adayarak şart koşmaktan, evlâtlarımın hayatlarına, evliliklerine, zürriyetlerine, başlarına gelecek her türlü bela ve musibetlere sebep olacak, yürekten ve dilden kendimin ve atalarımın yaptığı veya yapacağım bütün sitem, belâ, kahır, kınama, ah, beddua ve lanetlemelerimden, sadece Senin rızan için; ruhen, bedenen, kalben, nefsen, pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Ya Rabbi biz bilmiyoruz. Sen biliyorsun! Okuduğum bu duam da tam bir teslimiyet ile tevbe edemediğim nereler varsa ve bu tevbe duasında olmayan, kulum bu konular üzere de tevbe et dediğin neler varsa, Senden istiyorum, bizler eksiğiz, Sen tamamla Ya Rabbi! En geriden, ilk yaratıldığımız andan bu ana kadar; kendimin, atalarımın işlediği ve işlenmesine sebep olduğu tüm hata ve günahlarımızdan da, ruhen bedenen, kalben, nefsen pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Allah’ım!
Bana bu zulümleri ve kötülükleri yapan, haklarımı alan tüm kullarına da bütün haklarımı helâl ettim. Seni de şahit tutuyorum, Sen kabul eyle. Yaptığım bu tevbeyi ve duaları kendim, hak alacaklı ve borçlu olduğumuz kimseler, annem, babam, eşim, tüm soyum adına, kardeşlerim, evlatlarım, akrabalarım, soyumuzdan ölmüş ve sağ olanlar, gelmiş ve gelecek zürriyetim, arkadaşlarım, komşularım onların atalarından Âdem as’ a kadar tüm atalarımız adına ve Ümmet-i Muhammed’den (s.a.v), tanıdığım, tanımadığım tüm ademoğulları ve diğer tüm yaratılmışlar içinde “Senin izin vermiş olduğun tüm kullar” adına da yaptım, kabul eyle. Atalarımızdan ve bizlerden hak alacağı olanlar adına da yaptım, Sen kefaret sayarak kendi katında bereketlendir ve bizleri o kulların ile de helalleştir. Allah’ım kendimin, nefsimin ve tüm kullarının Sana ve kullarına karşı işlemiş oldukları tüm hata isyan ve günahlardan, her türlü günaha sebep olup onu başkalarının da yapmasına sebep olmasından, ruhen, bedenen, kalben, nefsen pişmanım. Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Ya Rabbi!
İzzetin, Celalin, Kibriya’n, Azametin hakkı için; Senden Senin hürmetine, bildirdiğin bildirmediğin esmalar, ismi azamlar, kabul anları, zamanları ve mekanlarında dolaştır, katında duaları asla ret olmayan kullarına ulaştır. Efendimizin nurunun, zerrelerinin, kalbindeki ismi azamın ve yaptığı duaların hakkı için, Ümmeti Muhammed’in (s.a.v) günahsız ağızla yaptığı duaların hakkı için, Kün fe yekünün hakkı için, Besmele-i Şerif, Kelime-i Şehadet, Salavatı Şerife ve Kelime-i Tevhidin hakkı için, Kuran-ı Azimü’ş Şan’ın ayetlerinde, surelerinde, kelimelerinde, harflerinde ve Huruf-u Mukattadakilerin hakkı için, Ya Rabbi! göklerin ve yerin orduları, mülkü, hazineleri, nuru, mirası ve anahtarlarının hakkı için, “gaybın anahtarları benim katımdadır onu ancak Ben bilirim” dediğin bu anahtarların hakkı için, “Rabbinin ordularını ancak Ben bilirim” dediğin ayetin hakkı için, işleri yönetenlere yemin ettiğin ayetin hakkı için, ruhen bedenen kalben nefsen pişmanım, bu zamana kadar yaptığımız tüm taleplerimizi en hayırlısının en kolayı ile kolaylaştırarak kabul eyle Ya Rabbi! Evvelinden ahirine tüm zerrelerimizle, ilmin adedince tevbe ettim Ya Rabbi! Estağfurullah. Estağfurullah. Estağfurullah!
Allahumme amin Ya Allah, Ya Rahmân, Ya Rahîm, Ya Şafi, Ya Kuddûs, Ya Selâm, Ya Mü’min, Ya Gaffâr, Ya Vehhâb, Ya Fettâh, Ya Bâsıt, Ya Latîf, Ya Gafûr, Ya Kerîm, Ya Haliym, Ya Hafîz, Ya Mucîb, Ya Kaviyy, Ya Metîn, Ya Hayy, Ya Kayyûm, Ya Kâdir, Ya Berr, Ya Tevvâb, Ya Afüvv, Ya Raûf, Ya Nâfi, Ya Rezzak, Ya Gani, Ya Muğni, Ya Vedüd, Ya Allah, Ya Kadir. İnnallahe alâ kulli şeyin Kadir.
Allahümme salli ve sellim ve barik alâ seyyidina Muhammed’in ve alâ alihi adede in’amillahi ve ifdalih.
(6. SAYFA)
Zuhruf Suresi;
36. Allah’ın mesajını görmezden gelen kimseye bir şeytan tahsis ederiz; artık bu onun arkadaşıdır.
37. Kendilerini doğru yolda zannederken bu şeytanlar onları yoldan saptırıp dururlar.
38. Sonunda o kişi bize gelince -şeytana hitaben- “Keşke seninle aramız doğu ile batı kadar uzak olsaydı!” der. Ne kötü arkadaş!
Şuara Suresi;
221. Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi?
222. Onlar günaha, iftiraya düşkün olan herkese inerler (onlara kötülüğü telkin ederler).
223. Bunlar, (şeytanlara) kulak verirler, çoğu da yalancıdır.
Nasuh Tevbe PDF Linki. Çıktı alabilirsiniz.
https://esfane.com/wp-content/uploads/2024/08/2-Tevbe-Duasi-v3.13-1.pdf
Tebliğ Dosyası Linki;
https://drive.google.com/drive/u/0/mobile/folders/1nG3cJHTQhoS4yz-1mxoCyPPcxGNQ5_qJ?usp=sharing
Tebliğ Dosya Linki;
https://drive.google.com/drive/u/0/mobile/folders/1nG3cJHTQhoS4yz-1mxoCyPPcxGNQ5_qJ?usp=sharing
2 yorum
Bu yeni versiyon tevbe duasının yazılı pdf haline nasıl ulaşabilirim? Sadece ses dosyasına ulaşabildim.
https://esfane.com/wp-content/uploads/2024/08/2-Tevbe-Duasi-v3.13-1.pdf
Buradan deneyebilirsiniz.