MANEVİ TEDAVİ NEDİR?
Manevi Tedavi, günümüz Tıp Bilimi ile tespit edilemeyen, bilinemeyen, tedavi edilemeyen genel olarak KRONİK ve PSİKOLOJİK olarak adlandırılan hastalıkların ALLAH (C.C) izni ve merhameti ile Manevi Hocalarımızın yardımı, Manevi Şifacıların vesilesi ile tedavi edilmesidir.
Yaşadığımız sorun fiziki, bedeni ve psikolojik olabilir. Hastalık biliniyor ama çözüm bulunamamış olabilir. Mevcut teknoloji müdahale için yeterli olmayabilir. Tüm imkanlar denenmiş ama hastalık için derman bulunamamış olabilir. Bu gibi durumlarda Rabbimizden tövbe ve helalliklerimizi vererek, iyi bir insan , iyi bir müslüman olmaya yönelerek yardım ve merhamet istemektir Manevi Tedavinin adı.
– Her şeyden önce yapılan tüm ibadetler ALLAH RIZASI için yapılmalıdır. Hastalıktan kurtulmak için değil.
– Tebliğ ibadetleri ÖMÜR BOYU yapılmaya niyet edilmelidir.
Bu başvuru sonucunda şu sonuçları almaktayız;
MANEVİ TEDAVİ KAPALI NE DEMEKTİR?
Manevi Tedavinin başlayabilmesi için Manevi Hocalarımıza kişinin durumu sorulmaktadır. Hastanın durumuna, samimiyetine, gayretine veya eksiklerine bakılarak, tamamlaması istenmektedir. Her hastaya özel bazı nedenlerden dolayı tedavi hemen başlamayabilir. Yapması gereken maneviyattan bildirilen tavsiyeler var ise kişiye bildirilir. Tövbe ve Hak Helalliğini kalpten yapamamış olması, kefaret vermesi gibi tavsiyeler.
MANEVİ TEDAVİ AÇIK NE DEMEKTİR?
Kişinin manevi durumuna bakılarak tedavi hemen başlayabilir. Zaten İslam’a uygun yaşamaya çalışan ve bu ilme de samimi bir şekilde yaklaşan kişilerin tedavisi Rabbimin’de merhameti ile hemen başlayabilir. Kişinin hastalık ve vücut direncine göre haftada belirli günler manevi tedaviye alınır, tedaviye başlanır.
MANEVİ TEDAVİYE BAŞLAYAN KİŞİ NE YAPMALIDIR?
Manevi tedaviye başlanılan kişi eksiklerini tamamlamaya gayret etmelidir. İbadetlerini artırmalı, günahlarından vazgeçmeli, yeni günahlar eklememelidir. Tedavi günleri belirlendiyse o günlerde manevi şifacılarımıza kendilerini hatırlatmaları yerinde olacaktır. Çünkü kişi kendi gayret etmez ise kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. Bu ilimde okuyup, üfleyip bir anda hastalıktan kurtulma yoktur. Kişi kendi gayreti ile soyunu, kendini ve neslini kurtaracaktır.
SOYDAN GELEN GÜNAH NE DEMEKTİR?
Bizlerden önce yaşamış olan Anne-Baba ve daha önceki nesillerden kaynaklı devam eden günahlar olabilir. Bu günahlar neticesinde musallatlar ruhsat kazanır. Bu günahın kefareti ödenmeden hastalık sebebi devam eder. Bizlerde ve bizden sonra nesillerimizde ortaya çıkar. Bu nedenle hastalığa sebep olan günahın kefareti verilerek soy tövbesi yapılmalıdır. Soy Tövbesi ve Nasuh Tövbe aynı tövbelerdir.
GÜNAH DOSYASI NE DEMEKTİR?
Soydan gelen ve kendi işlemiş olduğumuz her bir günah için dosya tabir ettiğimiz kavram kullanılır. Aynı borç dosyaları gibi düşünebilirsiniz. Kimi faturalar gibi küçüktür, kimi yüklü bir borç senedidir. O nedenle her biri ayrı bir işlem gerektirir. Aynı zamanda bu borçları bitirmek için değişik zamanlara ihtiyaç olduğu gibi, günah dosyalarından kurtulmak için de farklı zamanlar gerekmektedir. Bu konunun önemini anlatmak için kendi yaşadığım şu örneği vermek istiyorum. Bir akşam 6 yaşında olan kızıma yemek sonrası oyun oynayacağımıza söz verdim. Ama yorgunluk nedeni ile geçiştirdim ve o gece oyun oynanmadı. Bu durum bir günaha, günahta dosyaya, dosyada musallatlara ruhsata dönüştü. Ve ben bunun sıkıntısını ağrılarımın artması olarak çektim. Ama ancak sözümü yerine getirip, tövbe ettikten sonra kurtulabildim. Burada önemli olan konu şuydu;
– Bir müslüman verdiği sözü tutmalıdır. Güvenilir olmalıdır. İster çocuk, ister insan, ister ki hayvan olsun bir müslüman kimseyi aldatmamalıdır. Boş heybe ile hayvanını çağırmak olsa bile.
KEFARET NE DEMEKTİR?
Soydan gelen ve bizlerin işlediği günahlar neticesinde kefaret ödemek gerekir.
Tanımlayalım;
Kefaret: İşlenmiş olan bir günahın Allah Teala tarafından bağışlanması umuduyla verilen maddi varlık (para, gıda, giyecek) ya da tutulan oruç.
Kefaret ile sadaka, yardım, adak karıştırılmamalıdır. Sadaka ve yardım kendi hesabımıza yazılan sevaplardır.
Kefaret ise zarar verilmiş olan KUL’un hakkıdır. Hakkını helal etmesi için alacaklı olan Kul adına hayır yapmak ve sevabını O’na hediye etmektir. Haksızlık yaparak zulüm yapmış olan bizler için bir sevap yoktur.
KEFARET MİKTARI NE KADAR OLMALIDIR?
Kişinin kendi gücüne göre vermesi gereken tutardır. Ortalama şöyle düşünülebilir; kendi mutfağınıza harcadığınız bir günlük gıda ve yemek parası tutarı olabilir. Maaşınızın bir günlük yevmiyesi olabilir. Kendi imkanlarınıza göre belirleyeceğiniz bir rakamdır. Hastasınız çalışamıyorsunuz, maddi imkanlarınız yok ise istenen kefaret kadar ORUÇ tutabilirsiniz. 5 kefaret istenmiş ise 5 gün oruç tutabilirsiniz.
MUSALLATLARIN RUHSAT KAZANMASI NE DEMEKTİR?
Soydan gelen ve bizlerin yaptığı hatalar, günahlar sonucunda musallatlar vücuda yerleşmek için HAK kazanır. Bu hata ve kusurlarımızı düzeltmeden ve yaptıklarımızdan tövbe etmeden bu ruhsat düşmez. Bizler, ALLAH’IN YERYÜZÜNDEKİ VEKİLLERİYİZ ve ALLAH’A KARŞI GELMEKTEYİZ.
İblis, tek bir isyanında lanetlenerek ALLAH’IN huzurundan kovularak cezalandırıldı. İblis ve o’na bağlı şeytanları işte bu örneği vererek İnsan kullarının cezalandırılmasını, Allah’ın Adaletini isterler.
Adil olan Allah Teala bu izni onlara verir. Ne zaman ki kul tövbe eder, günahından döner, işte o zaman ruhsat kalkar. İblise de tövbe kapısı açıktır, tövbe eder ve Hz. Adem’e secde ederse affolunacaktır.
MANEVİ TEDAVİNİN ETKİLERİ NELERDİR?
Manevi Tedavi yapıldığında hissedilen durum kişiye göre değişebilir. Yaşanılan hastalığa, süresine ve vücut içerisinde yaptığı hasara göre değişkenlik gösterir. Kimi basit bir müdahale ile tedavi olur, kimi ise manevi ameliyatlar geçirir. Bu ameliyatları geçirenler sabah zor uyanma, halsizlik, hastalık bölgesinde karıncalanma, baş bölgesinde ağırlık hissedebilir. Bu hisler tedavinin olduğunu gösterir.
MANEVİ TEDAVİ NE KADAR SÜRER?
Kişinin durumuna göre değişir. Tek müdahale ile iyileşen olduğu gibi, yıllarca devam eden tedavilerde olabilmektedir. Sabırlı olmak ve vazgeçmemek önemlidir. Musallatlar tedavinin bırakılmasını sağlamak için daha fazla rahatsızlık verebilir. Bu durum geçicidir. Umutsuzluğa kapılmadan tedaviye devam edilmelidir. Manevi Tedaviye rağmen hastalıklarımızın artması sonucunda hasta şöyle düşünmektedir;
– Tüm tebliğ ibadetlerini yapmış olmama rağmen hastalığım azalmadı, daha da arttı.
İşte şeytan bunu istemektedir. Maneviyata güveni azaltmak, kendini daha güçlü göstermektir amacı. Bu tuzağa düşülmemelidir.
Sağlık ve Selametle