Lafla peynir gemisi yürümez atasözü sadece yapılması gereken bir iş konusunda konuşmaktan başka bir şey yapmamak, harekete geçmemek demektir. Dayanağı olup olmadığı belli olmayan, olsa bile kişinin verdiği sözleri yapacağının hiç bir garantisi olmayan bir durumu anlatmak için kullanılan bir atasözüdür.
Lafla peynir gemisi yürümez sözünün hikayesi ise şöyledir;
Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da, Edirneli Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı varmış. Hilekar ve cimri birisi olup Trakya’dan getirttiği peynirleri İstanbul’da satar, artanını da deniz yoluyla İzmir’e gönderirmiş. İzmir’de peynir fiyatları yükseldikçe elinde ne kadar mal varsa gemilere yükletirmiş. Ancak iş navlun (deniz taşımacılığı bedeli) ücretini ödemeye geldiğinde peşin vermek istemeyerek, kaptanları yalanlarıyla oyalar durur, “Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazla fazla veririm,” diye vaatlerde bulunurmuş. Birkaç kez aldanan gemi kaptanlarından birisi, yine İzmir’e doğru yola çıkmak üzere iken sinirlenmiş;
-Efendi tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalkması için masarifim var. Navlunu peşin ödemezsen Sarayburnu’nu bile dönmem.
Aksi Yusuf her zamanki gibi,
-Hele peynirler salimen varsın… demeye başlar başlamaz kaptan;
-Efendi, lafla peynir gemisi yürümez. Buna kömür lazım, yağ lazım.
Kaptanın bu çıkışından sonra Aksi Yusuf parayı ödemek zorunda kalmış. Bu olaydan sonra cimri ve hilekarlar için bu güzel söz kullanılmaya başlanmış ve dilden dile yayılarak atasözü olarak yerleşmiştir.
Para ve mal cimri insanın en değer verdiği kıymettir. Bu nedenle gerçek dost, akraba ve arkadaşları yoktur. Sadece çıkarları vardır. Yokluktan değil de, varken cimrilik yapan insanlardan uzak durarak kendini korumak en akıllıca davranıştır. Bu tür insanların malını almak canını almak gibidir.
Cimrilik üzerine kısa bir fıkra eklemek isterim.
VER ELİNİ – AL ELİMİ HİKAYESİ
Sahilde dolaşan bir kişi denizde boğulmak üzere olan bir kişi görür. Yakın mesafededir ve boğulmamak için çırpınmaktadır. Dalgalar nedeniyle karaya çıkamamaktadır. Durumu gören adam yardım etmek ister ve;
Ver elini kurtarayım, seni dışarı çekeyim der ama ilginç bir şekilde boğulmak üzere olan adam elini uzatmaz. Duymadığını düşünerek daha sesli – ver elini seni kurtarayım… Hayret denizdeki adam elini uzatmamaktadır. Bu esnada boğulan adamı tanıyan bir kişi daha gelir ve ;
“Ben hallederim” der;
Al elimi seni kurtarayım, diyerek seslenir denizdeki adama. Ve adam elini uzatarak tutunur, karaya çekilir.
Yaşadıklarına bir anlam veremeyen ve hayret ile sonucu izleyen diğer adam sorar;
– Ben, ver elini dediğimde cevap vermeyen adam neden sen, al elimi dediğinde elini uzattı?
– Diğer kişi; üzülme ben boğulan adamı uzun süredir tanırım, çok cimridir. Hiç bir şeyi vermek istemez. Almayı çok sever. Bu nedenle;
AL ELİMİ dedim diyerek konuyu anlatmış olur.
Boş konuşma ile ilgili benzer atasözlerimiz;
Veren el, alan elden üstündür. Hz. Muhammed (S.A.V)
– Eğri otur, doğru konuş.
– Sen onları külahıma anlat.
– Boş bidon çok ses çıkarır.
– Boş saman çuvalı ayakta durmaz.
– “Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok. Ne elbiseler gördüm içinde insan yok!” Hz. Mevlana
-“İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur.” Charles de Montesquieu
-Silahı bilmem ama boş insanı şeytan doldurur. Yılmaz Güney
-İnsanlar ikiye ayrılır. Su kadar aziz olanlar, su kadar ucuz olanlar.
-İkiyüzlü kişiler hep ilgi görürler, delikanlı insanlar hep yalnız gezerler. Unutma ki ucuz malın alıcısı çok olurmuş.
-Rasülallah Efendimiz şöyle buyurdu; “Boş işleri ve boş sözleri terketmesi kişinin İslâm’ının güzelliğinden ve kemâlinden. – Hadis-i Şerif
-Yâ Rasûlallah! Bana sımsıkı yapışacağım bir şey söyleyiniz dedim. Rasulullah kendi diline işaret ederek, “Buna sahip ol” buyurdu.
-Konuşmak ihtiyaç olabilir, ama susmak bir sanattır. – Goethe
-Ne güzel söylemiş Mevlana Hazretleri “Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.”
-Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar. – Jean Henry Dunant
-Söz kalpten çıkarsa, kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz. – Arap Atasözü
-Ya susmak, ya da suskunluktan daha kıymetli bir söz söylemek gerekir. – Pisagor
-Çok konuşmak kalbi karartır. Kalbi kararan da Allahü Tealadan uzaklaşır. – Beyheki