Günahların Hastalığa Neden Olmadığını Söylemek Allah’ın Adaletsiz Olduğunu Söylemektir
Bismillah.
Allah adildir, Allah kullarına zulmetmez. Kullar kendi yapıp ettiklerini çekerler. Bu nedenle hastalıkların, günahlar ile bağlantısı vardır. Her hastalık, günah sebebi ile değildir, ancak her günahın bir karşılığı vardır. Günahlar işlendikten sonra bedenlenir ve göğe yükselirler. Ancak Arşı Âlâ’yı geçemezler. Ya da Allah Teala geçmelerini, hemen kendisine ulaşmasını istemez. Eğer günahlar Allah Teala’ya ulaşsaydı, adalet tecelli eder ve anında insan cezasını çekerdi. Ancak bu imtihan olmaya engel olurdu. Her kul yaptığı günah ile ani bir şekilde cezalandırılmış olsa idi, herkes inanmak ve boyun eğmek zorunda kalırdı. Bu durum gayba imana da engel olurdu. Bu nedenle Allah Teala kullarına af kapısını açık bırakmıştır. Hatalarını düzeltme şansını ve imkanını vermiştir. Allah’a gidemeyen günahlar, ikindi vakitlerinde yağmur olup tekrar, kendini oluşturan kişiye dönmektedir. Çünkü yaratılma sebebi, günah işleyen kuldur. Sahibi odur. Tövbe ederek temizlemesi gereken, ya da karşılığını hastalık olarak çekecek olan o’dur.
Zaman içerisinde bu düzeltme şansı hastalıklar, bela ve musibetlerde olabilmektedir. Yaptığı hatayı bilmeyen veya bilerek yaptığı günahlarda ısrar eden kullarını uyarmak, yaptığından vazgeçirmek için uyarı sistemi kurmuştur Allah Teala.
– Benim yanıma temizlenerek gelin, kir ve pis olan günahlarınız ile sizi huzurumda görmek istemiyorum demektedir.
Hastalıklar ceza değil, lütuf ve nimettir. Bu nedenle imanlı olanlar daha fazla hastalanmaktadır. Fasık ve imansız olanları daha neşeli ve sağlıklı görürüz bazen. Bu durum bizleri aldatmasın. Allah onların hesabını ahirete bırakmaktadır. Onlar için durum daha zorlu olacaktır. Bir müslüman için dünya hayatı Cehennem, imansız olanlar için ise Cennet’tir. Müslüman sevabını Ahiret hayatında alacaktır, imansız da cezasını orada alacaktır.
Geçici olan bir sıkıntı sonunda sonsuz iyilik mi, ya da geçici bir rahatlık ve sonunda sonsuz bir ceza mı?
Hastalıklar ile günah bağlantısının Allah’ın Adalet sıfatı ile ilgisi nedir?
Bazı aile içi sohbetlerde Hâl İlmi’ni anlatmaya çalışırken hastalık-günah bağlantısının olmadığı söylenmekte ve itiraz edilmektedir. Kurduğumuz cümleler o an için muhataplarımızda karşılık bulamamaktadır. Bunun nedeni bazen kişilerin bilememesi, bazen de kendisinin çok bildiğini düşünmesidir. Anlattıklarımıza kulak kabartmadan ezber cevaplar verilmesidir. Soydan gelen sirayet ise hiç kabul edilmiyor, Allah’ın haksızlık etmeyeceğini söylüyorlar. Gen ve DNA bozukluğunu öne sürerek, Hâl İlmi’nin verdiği derin bilgi ise hiç anlaşılamamaktadır.
Hâl İlmi şunu demektedir;
Evet DNA ve genleri bozulanlar hasta olmaktadır, ancak genlerin bozulması da günahlarımızdandır.
Kula bela gelmez Hak yazmadıkça,
Hak bela yazmaz kul azmadıkça.
Her günahımız sonrası İblis ve müritleri olan şeytanlar, Allah Teala’ya başvurarak, yapılan günahı işaret ederek izin isterler. Çünkü İblis tek bir günah ile huzurdan kovulmuştur. Bunu öne sürerek adalet isterler. Allah Teala’da izin verir ve şeytanlar günahkar kulların vücutları üzerinde yaşamaya hak kazanırlar. Buna ruhsat alınma denir. Sonrasında negatif enerjili olan ve atık bırakan şeytanlar nedeni ile vücut düzeni bozulur, hastalıklar başlar. Yerleştiği yere göre hastalık isim alır. Kanser, romatizma, görme kayıpları, parkinson vs.
Eğer kendi yapıp ettiklerimizin sonuçlarını çekmiyorsak haşa Allah Teala kullarının bir kısmını sağlam, bir kısmını ise hasta olarak yaratmış demektir. Bu durum inanmayanlar için İslam’a saldırı için bir kapı aralamaktadır. Allah’ın kulları arasında Adaletsizlik yaptığını veya kullarına zulmettiğini söylemekteler. Bu nedenle insanlar kendi yapıp ettiklerini çekmektedirler.
İstisna bir kısım insan ise imtihan edilir. O kimseler de derecesinin Allah katında yüksek olmasını isteyen ve talep edenlerdir.
(Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbini kaplar, kalb kapkara olur.) [Harâiti]
(Günaha devam edenin zamanla kalbi mühürlenir, o artık sevap işleyemez olur.) [Bezzar]
“ … Allah Rasulü s.a.v bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurur : “ Mü’min günah işlediği zaman kalbinde siyah bir leke oluşur. Sonra o kişi tevbe edip – nefsini o günahtan – çekip çıkarır ve Allah’tan da mağfiret dilerse kalbi o lakeden cilalanıp temizlenir. Eğer bu mü’min günahı fazlalaştırır – veya onda ısrar ederse – kalbindeki o leke büyümeye başlar. İşte Allah’u Azze ce Celle’nin Kitabında ;
كَلَّا بَلْ رَانَ عَلَى قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا يَكْسِبُون
“ Hayır … ! onların kazandıkları günahlar, kalplerini paslandırıp karartmıştır. “ Mutaffifin : 14 “
“Kellâ bel râne alâ kulûbihim mâ kânû yeksibûn”
“Hayır!… Bilakis kendi yaptıkları yüzünden kalpleri tümüyle pas tutmuştur”