Yazımızda anlatılacak olan konu bir soru üzerine Mustafa Kaya Hoca’mızın verdiği cevap içerisinden derlenerek istifadenize sunulmuştur. Rabbim doğru anlamayı, anlatabilmeyi ve yaşamayı nasip etsin. Amin.
KORKU: Fiziksel ve psikolojik olarak tehlike oluşturan durum ve olaylardır diyebiliriz.
Ana konu tehlikenin varlığıdır. Canlılar tehlikeyi hissettiklerinde bir an önce zarar görmeden kurtulmak isterler. Her canlının yaratılış kodlarında bulunan bir duygudur.
Korku, insanı harekete geçiren en önemli duygudur. Canlıyı harekete geçiren başka duygularda mevcuttur. Aç kalma, ödül, iyilik ve teşvik gibi. Ancak en kullanışlı ve güçlü olan, KORKU DUYGUSUDUR.
Canlılar hissedebildikleri kadar korkarlar. Görünmeyen, bilinmeyen, fark edilmeyenden korku duygusu oluşmaz.
Aslanı gören ceylan bunun kendi hayatına mal olabilecek bir durum olduğunu bilerek korkar ve hızla kaçarak kurtulmaya çalışır. Ama tuzak kurmuş olan aslanı görmeyen ceylan kendini savunamadan yakalanarak yem olmaktan kurtulamaz.
İnsanların akıl nimetini taşımaları nedeniyle korkuları ikiye katlanmıştır. Bedenlerini korudukları gibi akıl sağlıklarını da korumak zorundadırlar. Ama bu korumayı yapabilmeleri için önce bilmeleri gereklidir. Bundan sonra ancak iyi ve kötüyü ayırabilir kendilerini koruyabilirler.
Fiziki Tehditler: Öldürme kastı, saldırı, sel, yıldırım, deprem, aç kalmak olarak örnekleyebiliriz.
Psikolojik Tehditler: İftira, dedikodu, küçük düşürme, alay etme, dışlama, bağırma, ve sık olarak eleştirme gibi davranışlar psikolojik tehdit örnekleridir.
Açık olarak gelen tehditlerden kendimizi korumak mümkündür. Tedbir alınarak bertaraf edilebilir. Ancak gizli olan tehditler savunulması en zor olan tehlikelerdir.
Bilmediğimizden korunamıyoruz
Bu kısa bilgilendirmeden yola çıkarak bir müslümanın durumunu bu konu özelinde incelemek istiyorum.
Bilmediğimizden korunamadığımız için Allah Teala ilk emir olarak “OKU” emrini vermiştir.
Okuyalım ve öğrenelim,
OKUYALIM TUZAĞA DÜŞMEYELİM
– Kimin tuzağına?
Tabi ki Allah’ın ve insanın ezeli düşmanı olan iblisin tuzağına…
– iblis insana nasıl tuzak kurmaktadır?
İlmi ile tuzak kurmaktadır. Çünkü insan yaratılmadan çok önce Allah Teala’nın katında görevlerde bulunmuş ve kainatın yaratılışına şahit olmuştur. Kainatın işleyişini bilmektedir. İnsanın zayıf noktalarını da bilmektedir.
iblisin elinde en güçlü silah İLİM dir.
Bunun haricinde günahı fısıldamaktan başka yapabileceği bir şey yoktur. Gerçeği perdeleyerek, değiştirerek insanları kandırmakta ve HAK YOL’dan çıkarmaktadır.
– İnsanlar Neden Tuzağa Düşmektedir?
Bilmediklerinden.
– Peki neden bilmiyorlar?
Okumuyorlar
Bizler okumaya yönelmiş veya ilim sahiplerinin uyarılarını dikkate almış olsak iblisin elindeki tek imkanını elinden almış oluruz. Böylelikle tuzağa düşmekten korunuruz.
– En Büyük İlim sahibi ve Uyarıcı Kimdir?
Tabi ki Allah Teala’dır.
Yarattığı kullarını en iyi bilen O’dur. İnsanı, İblisi ve diğer kullarını yaratan O’dur. Cansız olarak adlandırdığımız içindekilerle birlikte dünya, uzay, yıldız ve güneş gibi kulların da yaşamını yaratan O’dur. Öyleyse Allah Teala’nın Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz aracılığı ile bizleri uyarmasına kulak kabartmalı ve uygulamalıyız. Bizler, bize verilen bu bilgiler ile kendimizi koruyabiliriz. Aksi taktirde iblisin tuzaklarına düşer ve yem oluruz.
Bu alt yapı bilgileri verip temeli hazırladıktan sonra başlık konumuza dönelim.
ALLAH İNSANI NEDEN KORKUTUR?
Üst satırlarda anlatmaya çalıştığımız gibi her şeyi bilen Allah Teala’dır. Şeytan ise şahit olduğu bir çok olaydan dolayı ilme sahiptir. İnsan ise Allah’ın bize bildirdiği kadarını bilmektedir.
Bu nedenle Allah Teala çok sevdiği kullarının zarar görmemesi için;
HAK OLANI OKUMALARINI VE UYMALARINI İSTEMEKTEDİR.
Allah’ın merhameti bir annenin merhametinden kat kat fazladır. Kendi yarattığı kulunu Cehenneme atmak istememektedir. İblise bile tövbe kapısı açıktır. Her kuluna yaptığı iyiliklerin misli mislini vermektedir. Oruç ibadeti için sınır bile koymamıştır. Bazen kul yaptığı tek bir iyilikle bile Cehennem’den kurtulup Cennet’i kazabilmektedir.
Allah Teala kullarını kurtarmak için bütün vesileleri yaratmış , kapısını son ana kadar açık bırakmış ve her fırsatı tanımıştır. Yeter ki kurtulun, vazgeçin demektedir.
Kullarını kurtarmak için, kendi kurtuluşları için KORKU DUYMALARINI İSTEMEKTEDİR.
Bu durum şu şekilde anlatılabilir;
Sevdiklerimiz içerisinde yanlış davranışlarda olanlar var ise zarar görmesini önlemek için önce tatlı bir dil ile uyarma, sonrasında ise korkmasına neden olacak sonuçlar anlatılır. Korku duygusu harekete geçirilerek, yanlış olan günahlarından vaz geçmesi istenir. Eğer bu uyarı da işe yaramaz ise artık ceza kaçınılmazdır.
Çünkü;
– Yanlış davranışlar engellenmezse kötü örnek olarak diğerlerine sirayet edecektir. Zehirli sarmaşık gibi başka insanların da zehirlenmesine neden olacaktır.
– Allah Adildir. Eğer ceza olmasa idi Allah’ın emirlerine uygun yaşamış olan insanlara haksızlık edilmiş olurdu. İbliste tek bir günah ile huzurdan kovulduğu için Allah’tan adalet istemektedir. Bizlerin günahlarını göstererek ceza vermesini talep etmektedir.
Yüce olan Allah Teala bizleri kendisinden korkmamızı isteyerek aslında bizleri korumak istemektedir.
ALLAH KULLARINI SEVDİĞİ İÇİN KORKUTMAKTADIR. RAHMET TOKATIDIR. BİZLERİ KURTARMAK İÇİN HER YOLU DENEMEKTEDİR RABBİM.
İnsan bilmediğinden korktuğu için bizlerde Rabbimizi bilemediğimiz için korkuyoruz. Bilmiş olsak aslında Rabbimizi çok sever, O’ndan korku duymayız. İbadetlerimizi korku ile değil, sevgi ile yaparız. Bir müslümanda Rabbine karşı olması gereken duygu korku değil sevgi duygusudur. Müslüman Rabbinin rızasını kazamamaktan korkmalıdır.
ALLAH’I SEVMEK, KUR’AN’I SEVMEK, PEYGAMBERİNİ SEVMEK VE TÜM YARATILANLARI YARATANDAN ÖTÜRÜ SEVMEK.
Rabbine karşı korku ile değil, sevgi ile dolu olan kalp nasip etsin Rabbim. Hepimize…
Selam ve Selametle